Bahtiyar HIRA “Deli Kızın Türküsü” Sanatta 25. Yıl Sergisi
Sanat ve Yaşam Hezarfeni Bahtiyar Hıra’nın “Deli Kızın Türküsü” 25. Sanat Yılı, Ebrû, Kat’ı ve Minyatür Sergisi.
Angesad Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ahmet ERECEK’in, Bahtiyar HIRA “Deli Kızın Türküsü” Sanatta 25. Yıl sergisinin açılış konuşmasından…
Hepinizi saygıyla selamlıyor ve Ankara Gelenekli Sanatlar Derneği olarak burada, “Deli Kızın Türküsü” sergisinin açılışında sizlerle bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.
Bugün burada, gelenekli sanatlarımızın en önemli dallarından olan Ebrû ve Kat’ıya 25 yıldır gönül vermiş, bu alanda sayısız öğrenci, hoca ve sanatçı yetiştirerek sanatlarımıza büyük katkılar sağlamış, Bahtiyar Sanat Evi’nin kurucusu, sanat ve yaşam hezarfeni Bahtiyar HIRA hocamızın, sanatta çeyrek asırlık yolculuğunu kutlamak için bir araya geldik.
“Deli Kızın Türküsü” sergisi Bahtiyar HIRA’nın sanata olan tutkusunun, yaratıcılığının, emeğinin ve üretkenliğinin en güzel ifadesidir.
Bahtiyar HIRA
Gelenekli sanatlarımızın bu dallarındaki çalışmalarını yalnızca bir sanat olarak değil, bir yaşam felsefesi olarak benimsemiş; sabır, azim ve tutkularıyla bu sanatları hem yaşatma hem de gelecek nesillere aktarma çalışmalarını halen bitmeyen bir aşkla sürdürmeye devam etmektedir. Onun rehberliğinde yetişen onlarca öğrenci, öğretmen ve sanatçı, bu kadim sanatları ustalıkla icra ederek ülkemizin kültürel mirasına değer katmaya devam etmektedir.
Bu Türkü;
Ne Gülten AKIN’ın 1950’li yıllarda kaleme aldığı ve en bilinen şiiri; Ne de Sezen AKSU’nun 1993 yılında bestelediği şarkısı değildir. Bahtiyar hocamızın türküsü tümüyle kendine hastır. Türküsü, gençlik yıllarını yaşadığı coğrafyada, öncelikle toplumsal normlara ve bu normların dayatmalarına karşı çıkmakla ilk satırlarını ve melodisini yazar.
Sonrasında ise pes etmeden, her türlü sıkıntıya katlanarak, yeni engelleri ve yeni duvarları yıkmaya çalışarak, hayallerinin peşinden koşmasıyla satır satır yazılmaya devam eder bu türkü.
İşte bu noktada, bu toplumsal delilik ya da aykırılık kavramı, bence toplumsal dehalığa doğru evrilir. Çünkü bu delilik ile dahilik arasında incecik bir çizgi vardır ve bünye bu geçişi kabul ediyorsa, deliliği bir akıl kazancı, bir üst akıl ve özgürlük olarak değerlendirmek gerekecektir.
Bahtiyar hocamızın ve Bahtiyar Sanat Evi’nin sanata ve kültürel mirasımıza olan katkıları, derneğimiz adına da büyük bir gurur kaynağıdır. Eserlerini burada sergilemekten ve bu sanatsal başarıyı birlikte kutlamaktan onur duyuyoruz.
